Televizyon dünyasından

[Destiny]

En son haberler...

[Destiny]

CNBC-e tarihinin kült dizileri

CNBC-e’nin kült dizileri hakkında her şey CNBC-e Dergi'nin Temmuz sayısında. Ayrıca, kapı uyarı levhaları ve iki muhteşem sticker da herkese hediye.
CNBC-e’nin kült dizileri hakkında her şey Temmuz sayısında. CNBC-e tarihindeki 20 kült dizi, akıllarda yer eden, unutulmaz karakterler, geleceğin kült dizileri, kült dizilerde müzik kullanımı ve kültlerin arkasındaki dahilerden oluşan bu kapsamlı dosya meraklılarını bekliyor.

Kapınızı kimin korumasını istersiniz? Dexter ve Gabrielle Solis’li kapı uyarı levhaları ve iki muhteşem sticker CNBC-e Dergi ile herkese hediye.

NTV Yeşil Ekran’da yayınlanacak olan senenin en önemli iki belgeseli The Cove / Koy ve Food, Inc. / Gıda A.Ş., yeni HD televizyon kanalı HD-en’in Temmuz programı, yaz ekranı detayları, ikinci sezonuyla kaldığı yerden devam eden Doctor Who hakkında bilmek istedikleriniz, 4 Temmuz’da büyük finaliyle ekranlara gelecek 24’ün final detayları, George Clooney ve Julianna Marguiles’in tek bölümlük dönüşüyle şenlenen ER ve e2’nin sevilen dizilerini içine alan Cumartesi Çılgınlığı kuşağı...

Ayın sürpriz konuklarını, özel bölümlerini ve sıradışı anlarını yine CNBC-e Dergi’den takip edeceksiniz. CNBC-e dizi ve filmlerinin yanı sıra e2 programları hakkında merak ettiğiniz her şey Temmuz sayısında.

Vizyondaki filmler ve raflardaki DVD’ler... Bu ay sinemayı yine FİLM Dergisi'yle takip edeceksiniz. FİLM Dergisi, CNBC-e Dergi ile herkese hediye.

[Destiny]

Türkiye Martha Stewart ile tanıtılacak

ABD'de yayınlanan şovunu çekmek üzere Türkiye'ye gelen Martha Stewart, Ege Bölgesini ve Kapadokya'yı ziyaret edecek.

Amerikalı ünlü televizyon yapımcısı, spiker, gurme ve kitap yazarı Martha Stewart, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünün girişimleriyle ABD'de yayınlanan ''Martha Stewart Şov''u çekmek üzere Türkiye'ye geldi.

19 Haziranda İstanbul'a gelen Stewart ve çekim ekibi, Haziran ayı sonuna kadar sürecek çalışmaları kapsamında Ege Bölgesini ve Kapadokya'yı ziyaret edecek.

Türkiye'de 12 gün kalacak olan Stewart, 1 Temmuzda tamamlanacak çekimler sonrasında Türkiye için bir saatlik özel bir program yapacak.

İstanbul çekimlerini tamamlayan Martha Stewart, ekibiyle birlikte Ege ve Kapadokya'daki çalışmalarını sürdürüyor.

Program ekibi ve Stewart, İstanbul'da, Dolmabahçe Sarayı, Mısır Çarşısı, Ayasofya Cami, Topkapı Sarayı, Kapalı Çarşı ve Şakirin Camii'ni ziyaret ederek çekim yaptılar.

Öte yandan Göreme Açık Hava Müzesi, Uçhisar, Kaymaklı Yer Altı şehri gibi Kapadokya'nın önemli turizm merkezlerinde devam edecek çekimler sırasında, Türkiye'nin kültürel unsurlarını tanıtmak amacıyla Martha Stewart ve çekim ekibine Türk mutfağına özgü tatlar sunulacak. Programın çekimleri Ege'de devam edecek.

ABD'DE TÜRKİYE STEWART İLE TANITILACAK
Dünya çapında tanınan Martha Stewart'ın şov programı NBC stüdyolarında çekiliyor ve ABD'de farklı televizyon kanallarında yayınlanıyor.

Türkiye dahil olmak üzere Avustralya, Kanada, Japonya, Singapur, Dubai, Belçika, Yeni Zelanda gibi pek çok ülkede de gösterilen şov, 33 milyonluk izleyici kitlesine sahip.

Şovun Türkiye'de çekilmesi için yoğun bir halkla ilişkiler faaliyeti yürüten Kültür ve Turizm Bakanlığı, programın başta ABD olmak üzere, yayınlandığı ülkelerde Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlamasını amaçlıyor.

[Destiny]

Six Feet Under'ın dünyasından

[Destiny]

'Mad Men' yüksek çözünürlükte

En İyi Dizi dalında Altın Küre ve Emmy ödüllerine layık görülen Mad Men, kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için ilk bölümden itibaren her Pazar 21:00'de HD-en'de. Hem de iki bölüm peş peşe yüksek çözünürlük farkıyla.

1960’lar... Reklamcılığın altın çağı. Merkezinde New York’un dahi ve rekabetçi çocukları. Başrolde değişen zamana ayak uydurmaya çalışan reklam gurusu Don Draper. The Sopranos’un yapımcı ve yazarı Matthew Weiner’dan gerçeğin nasıl satın alınabileceğine dair insan doğasını irdeleyen kışkırtıcı bir dram.

Üst üste iki senedir En İyi Drama Dizisi dalında Altın Küre ve Emmy ödülü kazanan Mad Men, güncel bir klasik olma yolunda hızla ilerliyor. 'Mad Men' bu yıl 17 dalda Emmy adaylığı aldı.

Televizyonun en ateşli dizisi Mad Men, kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için ilk bölümden itibaren yüksek çözünürlük farkıyla her Pazar 21:00'de HD-en'de.

60'LARDA YAŞASAYDINIZ NASIL GÖRÜNÜRDÜNÜZ?

60'larda yaşasaydınız nasıl görünürdünüz hiç merak ettiniz mi? Joan gibi cüretkar ve dar elbiseleri mi tercih ederdiniz, yoksa Peggy gibi rahat ve sade kıyafetleri mi? Ya da Don Draper'ın "cool" tarzına ne dersiniz? Aşağıdaki linke tıklayın, kendi Mad Men karakterinizi yaratın. Yarattığınız karakteri duvar kağıdı yapabilir ya da facebook'ta profil resminiz olarak kullanabilirsiniz.

[Evanescense]

Diziler 50 bin kişiyi işsiz bıraktı

50 yapımcı, 27 yapım şirketi, 150 yönetmen, 300 senarist... Diziler artıyor, sektör ve ekonomisi küçülüyor. Ekonomik kriz nedeniyle sektörde çalışan yaklaşık 50 bin kişinin işine son verilirken, oyuncular ve teknik ekibin ücretleri de ortalama yüzde 40 oranında düştü.



İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) yaptığı 'Dizi ekonomisi 2010' araştırmasına göre, ekonomik kriz nedeniyle geçen sezon dizi sektörü yüzde 30 oranında küçüldü ve dizi ekonomisi 700 bin liraya geriledi.

Dizi sektörünü olumsuz etkileyen ekonomik krizin dizi ihracatına olumlu yansıması oldu. Dizi ihracatı gerçekleştiren şirketin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 30 arttı.

''Dizi Ekonomisi-Mayıs 2010'' araştırmasına göre, 2008 yılında 11 ulusal kanalda 63 dizi sunulurken, geçen sezon 7 ulusal kanalda, 42 yerli dizi yayınlandı.

Dizi sektörü 2005-2008 yılları arasında adeta ''patlama'' yaşarken ve 1 milyon liralık bir ekonomik güce erişirken, geçen sezon dizi sektörü yüzde 30 oranında küçüldü ve dizi ekonomisi 700 bin liraya geriledi.

50 BİN KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ

Kriz öncesinde sektörde çalışan sayısı 150 bin kişiyi bulurken, yaşanan küçülmeyle sektörde set işçisinden, senaristine, çaycısından, figüranına yaklaşık 50 bin kişi de işini kaybetti.

Kriz nedeniyle reklam gelirleri azalan kanallar, hem yayınladıkları dizilerin sayılarını azaltırken hem de düşük maliyetli sitcom tarzı dizilere ekranlarını açmaya başladı. Drama tarzı dizilerin bölüm başına çekim maliyetleri ortalama 300 bin lirayı bulurken, sitcom tarzı diziler bölüm başına 60 ile 100 bin liralık bütçelerle çekiliyor.

DELİ YÜREK'LE BAŞLADI

Dizi sektörünü olumsuz etkileyen ekonomik krizin dizi ihracatına ise olumlu yansıması oldu. Krizde dizi bütçelerini azaltan birçok ülke, kaliteli dizileri daha ucuz maliyetli almaya yöneldi. Bu noktada Türk dizilerine olan ilgi bir kat daha arttı.

Son yıllarda Orta Doğu ülkelerinde ve Türk Cumhuriyetleri'nde büyük ilgi gören Türk dizilerinin ihracatının yüzde 80'ini Calinos Entertainment yapıyor.

Dizi ihracatına 2001 yılında 'Deli Yürek' dizisini Kazakistan'a satarak başlayan şirket, bugüne kadar 58 diziyi yurt dışına ihraç etti.



Şirketin dizi ihraç ettiği ülkeler arasında Dubai, Özbekistan, Kazakistan, Rusya, Gürcistan, İran, Kuzey Irak, Bulgaristan, Arnavutluk, Almanya, Malezya gibi ülkeler bulunuyor.

Kriz yılı olmasına rağmen 2009 yılında 3 bin 670 saatlik dizi ihracatı gerçekleştiren şirketin ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 30 arttı.

BÜTÜN MÜLKİYET KANALLARA AİT

Dizilerin ihracat bedelleri bölüm başına 250 ile 10 bin dolar arasında değişirken, şirket yetkilileri Türk dizilerinin ihracat bedellerinin bölüm başına ortalama 6-7 bin dolar arasında olduğunu belirtti.

Türkiye'de dizilerin mülkiyeti tümüyle kanallara ait olduğu için yapımcı, yönetmen, senarist, müzisyenler diziler üzerinde hak iddia edemiyor ve telif alamıyor.

Dizilerin önemli oranda oyuncu ihtiyacını karşılayan ve bundan 10 yıl öncesine kadar sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen cast ajanslarının sayısı 100'leri buldu.

Her meslekten 50 bin kişinin kayıtlı olduğu tahmin edilen cast ajanslarına günde ortalama 50 kişi başvuruyor. Kimi zaman dizilerde oynamak, kimi zaman reklamlarda ve filmlerde rol almak umudunu taşıyan oyuncu adayları, ajanslara kayıt olabilmek için 40 ile 200 lira arasında değişen başvuru ücretleri ödüyor. Bazı ajanslarda bunlara ek olarak fotoğraf ve deneme filmi çekimi için de ücret alınıyor.



Cast ajanslarından sağlanan oyuncular dizilerde genellikle yalnızca görüntü figüranı veya hikayeyi etkilemeyecek küçük rollerde kullanılıyor. Dizilerdeki görüntü figüranları sadece cast ajansları aracılığıyla karşılanıyor.

BAŞROLE 20 BİN LİRA

Kanallar, geçen yıl yaşanan krizle birlikte yapımcı şirketlere ödedikleri ücretlerde yüzde 30 ile 50 oranında indirim yaptı. Oyuncular ve teknik ekibin ücretleri de ortalama yüzde 40 oranında düştü.

Bölüm başına aldığı ücretlere bakıldığında yönetmen 3-15 bin lira, senarist 3-10 bin lira, müzisyen 2-6 bin lira, başrol oyuncusu 5-20 bin lira, orta kademe oyuncular 3-7 bin lira, ünlü olmayan oyuncu 1-5 bin lira, diyaloglu bölüm oyuncusu 50-300 lira, diyalogsuz bölüm oyuncusu 20-50 lira, görüntü figüranı 20-30 lira ücret alıyor.

50 YAPIMCI, 27 YAPIM ŞİRKETİ, 150 YÖNETMEN

Türkiye'de 10 Mayıs itibariyle 7 ulusal kanalda yayınlanan 42 yerli diziyi 27 yapım şirketi çekiyor. Ancak Türkiye'de dizi ve sinema yapım sektörünü sürükleyen yapımcı sayısının 50 civarında olduğu belirtiliyor.

Kriz öncesinde de olduğu gibi Ay Yapım reyting alan 4 dizi ile Türkiye'nin en çok iş yapan yapım şirketi olurken, TMC ve Erler Film ise üç dizinin çekimlerini sürdürüyor.

Türkiye'de dizi çeken yönetmen sayısı 150, senaristlerin sayısı da 300'ü buldu. Türkiye'de yönetmenler gibi genelde senaristler de usta çırak ilişkisiyle yetişiyor. Ancak son yıllarda sektördeki özellikle senarist açığını gidermek için meslek birlikleri senaryo kursları düzenliyor. Senaryo Yazarları Derneği, 20 haftada senaryo yazmayı öğretiyor.

Günümüzde öğrencilerden mühendislere kadar bir çok insan yeni bir meslek edinmek için senarist olmaya çalışıyor. Bu ilginin altında ise senaristlerin dizilerden iyi kazandığı düşüncesi yatıyor. Kriz öncesinde (2006-2008 yıllarında) iyi bir dizinin senaristi bölüm başına 5 ile 15 bin lira arasında ücret alırken, bu ücretler yüzde 40 oranında azalarak 3 ile 10 bin liraya geriledi.



Türkiye'de dizilerin süreleri uzun olduğu için genellikle 2 ya da 3 kişilik senarist ekipleri çalışıyor. Araştırma sonuçlarına göre, yayınlanan 42 dizide görev alan senarist sayısı 74.

REKLAM GELİRLERİ YÜZDE 20 DÜŞTÜ

Televizyonlar, son yıllarda yayınlarında aldıkları reklam dolayısıyla dizilere daha çok yer vermeye başladı. Kanallar, 80 dakikalık bir dizinin arasına yaklaşık 30 dakika reklam alıyor. Reklam tarifeleri kanallara göre farklılık gösterse de saat 20.00 ile 23.00 arasında yayınlanan dizi arasındaki reklamların saniye fiyatı 200 ile 400 lira arasında değişiyor.

Kriz öncesinde iyi reyting alan diziler bölüm başına 300 ile 900 bin lira arasında değişen reklam alırken, krizde kanalların reklam gelirleri yüzde 20 oranında düştü.

Sponsorlar da dizilere önemli bir gelir getiriyor. Marka bilinirliklerini güçlendirmek isteyen firmalar, dizileri kullanmaya başladı. Dizilere ana sponsor olmak için markaların bölüm başına 10 ile 70 bin lira ödemeleri gerekiyor. Reklamdan kısan bir çok firmanın krizde dizi sponsorluğundan kısmadığı görüldü.

[Evanescense]

Oscar ödüllü belgesel NTV’de

NTV Yeşil Ekran’ın katkılarıyla İstanbul Film Festivali’nin yanı sıra ve geçen ay sinemada da gösterilen, bu yıl en çok ses getiren belgesel filmi Oscar ödüllü 'Koy/The Cove', 16 Temmuz Cuma günü 22:00’de NTV’de yayınlanacak.

Bu yıl 'En İyi Belgesel Film' dalında Oscar heykelciğini kazanmasının yanı sıra dünyanın dört bir yanında katıldığı festivallerden ödülle dönen Louise Psihoyos’un yönettiği 'Koy', Japonya’daki Taiji’de bulunan uzak ve saklı bir koyun kanlı iç yüzünü anlatmasının yanında, ölümcül bir sırra da ışık tutuyor...

Japonya sahilinde, birkaç umutsuz adamın dünyadan saklamak için hiçbir şeyden kaçınmayacağı şaşırtıcı bir sır yatıyor. Bu koyda yatan gerçekler ve dünyanın okyanuslarının yürek burkan yardım çağrısı, belgeseli sürükleyici bir macera ve gerilime dönüştürüyor.

Koy, eski yunus eğitmeni Ric O’Barry’nin uzun bir kefaret arayışının sonucunda işleri yoluna koymaya karar verdiği Japonya’daki Taiji’de başlıyor. O’Barry 1960’ların uluslararası televizyon heyecanı “Flipper”ın baş kahramanını oynayan beş yunusu yakalamış ve eğitmişti. O yunuslarla girdiği yakın ilişki O’Barry’nin inançlarının radikal olarak değşmesine neden oldu. Barry vahim bir günde açık okyanustaki hayata güzelce adapte olan bu duygusal, son derece akıllı ve bilinçli yaratıkların, bir daha asla insanların esaretine alınmaması gerektiğini anladı.

Bu görev onu oyunbaz yunusların ve balinaların kıyılarında yüzdüğü Taiji köyüne getirdi. Ancak dikenli teller ve “Giriş Yasak” tabelalarıyla çevrili körfezde karanlık bir gerçek yatıyordu. Burada milyon dolarlık yunus eğlencesi endüstrisi ve el altından yürütülen civa zengini yunus eti pazarı, Taijili balıkçıları gecenin karanlığı altında görülmemiş bir av partisine devam ediyordu. Yaptıkları şeyin doğası oldukça ürkütücü –ve sonuçları insan sağlığı için son derece tehlikeli- olduğu için insanların onları görmemesi gerekiyordu ve bunu sağlamak için de oldukça ileri gidebilecek potansiyele sahiptiler.

2010 yılında, En İyi Belgesel Film dalında Oscar Ödülü kazanan Koy belgeselinin ekibi, eylemci, sinemacı ve dalgıçlardan oluşan bir takım kurup, Japonya’daki Taiji’de bulunan uzak ve saklı bir koyun iç yüzünü göstermesinin yanında, ölümcül bir sırra ışık tutmayı başarıyor. Yapay kayalara yerleştirilen gizli mikrofonlar ve kameraların da içinde bulunduğu son teknolojiden yararlanan ekip, bu küçük deniz kasabasının dünya çapında işlenen ekolojik suçların korkunç mikrokozmosu olarak nasıl işlediğini ortaya çıkarıyor.

The Cove, araştırmacı gazetecilik, ekolojik macera ve dikkat çekici görüntülerin kışkırtıcı karışımına kolay kolay unutulmayacak bir hikayeyi de ekleyerek, yunus katliamı konusunda dünyanın dört bir yanından hayvanseverlerin harekete geçmesini sağlamayı amaçlıyor.

Yönetmenliğini Louie Psihoyos’un, senaristliğini de Mark Monroe’nun üstlendiği The Cove’un yapımcıları Paula DuPré Pesmen ve Fisher Stevens. Filmin baş yapımcısı Jim Clark ve ortak yapımcısı da Olivia Ahnemann.

Koy/The Cove’un Aldığı Bazı Ödüller:

2010 Oscar: En iyi Belgesel
2010 Amerika Senaristler Birliği: En İyi Belgesel Senaryosu
2009 Amsterdam İzleyici Ödülü
2009 Los Angeles Film Eleştirmenleri Birliği : En İyi Belgesel
2009 Sundance İzleyici Ödüllü
2009 Sydney İzleyici Ödülü



'Koy' 16 Temmuz Cuma günü 22:00’de NTV’de.

[Destiny]

'Kamerayla İzdivaç'a Kosova'dan ödül

Esra Erol'la İzdivaç adlı evlilik programının perde arkasını ve televizyon dünyasının bilinmedik çehresini anlatan belgesel 'Kamerayla İzdivaç' Kosova'da DokuFest'te Seyirci Ödülü'nü kazandı.



Bu yıl 9'uncusu düzenlenen DokuFest Uluslararası Belgesel ve Kısa Film Festivali'nde Yönetmenliğini Doğa Kılcıoğlu'nun yaptığı 'Kamerayla İzdivaç' belgeseli Kosova'dan Seyirci Ödülü'yle döndü.

Yapımı Delice Film tarafından gerçekleştirilen film, Esra Erol'la İzdivaç adlı evlilik programının perde arkasını ve televizyon dünyasının bilinmedik çehresini yansıtıyor.

Kosova'nın Prizren kentinde düzenlenen ve bu sene 37 ülkeden 156 filmin gösterildiği DokuFest'te, Türkiye'den gelen belgeseller büyük ilgi gördü. Kısa bir süre önce Saraybosna Film Festivali'nde de yarışan ve DokuFest'te Balkan Filmleri kategorisinde Seyirci Ödülü'nü kazanan “Kamerayla İzdivaç”ın dışında, Prizren'de “Documentarist@DokuFest” başlığı altında Türkiye'den altı film gösterildi. Geçen yılki En İyi Balkan Ödülü'nün sahibi olan Emel Çelebi ise festivale jüri üyesi olarak katıldı.

Festivalde En İyi Balkan Belgeseli ödülünü, bu sene Documentarist'te de gösterilen “Ion B'nin Gözünden Dünya” (The World According to Ion B.) alırken, “Tobacco Girl” ve “1717 Kilometers of Summer 2009” adlı filmler En İyi Yeni Yönetmen ödülünü paylaştı. Uluslararası Yarışma'da uzun belgesel dalında İtalyan yapımı “La Bocca Del Lupo”, kısa belgesel dalında ise Danimarka filmi “Albert’s Winter” ödülün sahibi oldu.

[Evanescense]

Okan Bayülgen kanal yöneticisi oldu

tv8 marketing kanalı ile birlikte aynı dönemde yayına başlatacağı gençlik kanalının başına Okan Bayülgen'i getirdi.



Okan Bayülgen tv8’in gençlik kanalını kurmak üzere tv8 ve kendi ekibiyle beraber kolları sıvadı.

Habertürk'ün haberine göre, tv8’in marketing kanalı ile beraber aynı dönemde yayına başlatacağı gençlik kanalı, genç nüfusunun çok yoğun olduğu Türkiye'de gençlerin beklentilerini karşılamayı amaçlıyor.

Kanalın genel yayın yönetmenliğini Okan Bayülgen yapacak.

Bayülgen ayrıca, tv8 Yayın Grubu Başkanı Abiş Hopikoğlu’nun Danışmanı ve İcra Kurulu Üyesi olarak da kanal bünyesinde görev alacak.

[Evanescense]

Televizyon tarihinin en iyi 50 yapımı

[Evanescense]

'Binbir Gece' ile 'Gümüş'ün reyting savaşı

''Binbir Gece'' dizisi, yeni sezonda Bosna-Hersek, Hırvatistan ve Karadağ'da da izleyiciyle buluştu. Bosna-Hersek'te ''Binbir Gece''yi gösteren Hayat TV ile ''Gümüş'' dizisini yayınlayan OBN kanalı, reyting mücadelesi veriyor.




Türk izleyicisini ekranlara bağlayan dizilerden biri olan ''Binbir Gece'', yaklaşık 4 ay önce Sırbistan'daki Fox televizyonunda yayınlanmasıyla birlikte büyük bir beğeni topladı.

Diziye olan bu ilgi, Sırbistan'ın komşuları Bosna-Hersek, Hırvatistan ve Karadağ'daki televizyon yapımcılarını harekete geçirdi.

Dizi, Hırvatistan'ın en çok izlenen özel kanalı RTL'de 22 Ağustosta izleyiciyle buluştu.

"BİNBİR GECE" REYTİNG REKORLARI KIRIYOR
RTL kanalı, diziyi, ''Kesinlikle size keyifli dakikalar yaşatacak, bugüne kadar izlediklerinizden bambaşka bir dizi'' sloganıyla izleyicisine tanıtıyor. Hafta içi 20.00'de yayınlanan dizi, izleyicinin büyük beğenisini kazandı. RTL kanalı, ''Binbir Gece'' dizisiyle ülkede reyting rekorları kırıyor.

Hırvatistan'ın başta Dubrovnik olmak üzere Dalmaçya kıyılarındaki tatil beldelerine gelen Türk turistlerle, Hırvatlar arasında en çok ''Binbir Gece'' dizisi konuşulmaya başlandı. Türk turistler, özellikle diziyle ilgili Hırvatların meraklı soruları karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediklerini kaydetti.

Dubrovnik'teki Hırvat restoran ve otel işletmecileri, ''Binbir Gece''yi izlemekten büyük keyif aldıklarını ve dizinin başrol oyuncuları Bergüzar Korel ve Halit Ergenç'i ülkelerinde ağırlamak istediklerini belirttiler.

Türkiye'ye duydukları sevgiyi her yerde gösteren Bosnalılar da yeni yayın dönemine Türk dizileri izlemenin keyfiyle girdi. Bosna-Hersek'in en çok izlenen özel televizyon kanallarından ''Hayat TV'', ''Binbir Gece'' dizisini bu ay başından itibaren hafta içi hergün akşam saatlerinde yayınlıyor.

Dizinin seyirciyle buluşmasının üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen Hayat TV, izleyicinin yoğun ilgi göstermesi nedeniyle ülke genelinde reyting rekorları kırıyor. Dizinin yayınlandığı saatte Hayat TV'nin diğer kanallara göre üç kat fazla reyting aldığı belirtildi.

İKİ DİZİ KARŞI KARŞIYA
Hayat TV ile rekabet halindeki OBN kanalı da bu hafta içinde ''Binbir Gece''nin yayınlandığı saatte başrollerini Songül Öden ve Kıvanç Tatlıtuğ'un paylaştığı ''Gümüş'' dizisiyle izleyicinin karşısına çıktı. OBN kanalı yetkilileri, ''Gümüş'' dizisinin de Bosna halkının büyük beğenisini kazanacağına ve kısa sürede reyting rekorunun kendilerinde olacağına inandıklarını kaydetti.

Bosna-Hersekli izleyiciler, ''Binbir Gece'' dizisinin başrol oyuncuları Bergüzar Korel ve Halit Ergenç'in canlandırdıkları ''Şehrazat'' ve ''Onur''un aşk hikayesini büyük bir heyecanla takip ettiklerini belirtti.

Batı Balkanlar'ın yaklaşık 700 bin nüfusuyla en küçük ülkesi olan, ancak doğası ve turizmiyle her yıl milyonlarca turistin geldiği Karadağ'da da ''Binbir Gece'' rüzgarı esmeye başladı. Dizi, eylül ayından itibaren hafta içi ülkenin RTCG kanalında izleyiciyle buluşuyor.

[Evanescense]

Yeni sezonun yeni dizileri

CNBC-e’nin yeni yayın dönem bombaları tek bir günde ilk bölümleriyle arz-ı endam ediyor. İşte yeni sezon, yeni diziler...



CNBC-e'nin yeni sezonu başlıyor. İşte ilk bölümleriyle Pazartesi ekrana gelecek yapımlar:

INDIANA JONES LİSE ARKADAŞINIZ OLURSA
UNNATURAL HISTORY (HER PAZAR SAAT 20:00)
Yönetmen: MIKE WERB, THANIA St.JOHN
Oyuncular: KEVIN G.SCHMIDTH, JORDAN GAVARIS, ITALIA RICCI, MARTIN DONOVAN
Hikaye: Bu hikayede doğal gitmeyen bir şeyler var. Adı Henry Griffin. Hayatının büyük bir kısmı kimselerin gitmediği yerlerde geçiyor, dünyanın tüm kültürlerini yakından tanıyor. Şimdi onu aksiyonun hiç eksik olmadığı, bilinmezlerle dolu bir macera bekliyor. Bu eğlenceli bir gençlik dizisi tarihle iç içe geçmiş hikayesi ve peş peşe baş döndürücü bir hızla gelişen olaylar zinciri, izleyenlerin belleklerinde hemen Indiana Jones’u çağrıştırıyor.

BUFFY’İ SEVEN ONU DA SEVER
VERONICA MARS (HER ÇARŞAMBA SAAT 20:00)
Yönetmen: RON THOMAS
Oyuncular: KRISTEN BELL, PERCY DAGGS III, TEDDY DUNN, JASON DOHRING, FRANCIS CAPRA, RYAN HANSEN, KYLE GALLNER, TESSA THOMPSON, ENRICO COLANTONI
Hikaye: CNBC-e’nin sevilen fantastik dizisi Heroes’un yıldızları arasında yer alan Kristen Bell’in başrolü üstlendiği dizi, olağanüstü atmosferi, birbirinden parlak oyuncuları, popüler müzikleri ve sürükleyici hikayesiyle alışılmış gençlik dizilerine rest çekiyor.

Kısa sürede TV’nin kültleri arasına giren Veronica Mars’a adını veren karakter, Neptune kasabasının tüm karanlık sırlarını ortaya çıkarmaya kararlı. Eskiden Neptune Lisesi’nin popüler gençlerinden biri olan Veronica’nın hayatı en yakın arkadaşı Lily Kane’in gizemli ölümünün ardından tepetaklak olacak.

40’INDAN SONRA AZANI CLEVELAND PAKLAR
HOT IN CLEVELAND (HER PERŞEMBE SAAT 20:00)
Yönetmen: SUZANNE MARTIN
Oyuncular: BETTY WHITE, VALERIE BERTINELLI, JANE LEEVES, WENDIE MALICK
Hikaye: Los Angeles’ın gençlik ve mükemmellik takıntısıyla çevrelenen orta yaşlarını geride bırakmış üç kadın, bir tesadüf eseri gittikleri Cleveland’da hayatı yeniden keşfediyor. Hot in Cleveland kadınlarının ikinci baharı Eylül’de başlıyor. Ayrıca Elka rolünde, bir televizyon efsanesi olarak hafızalara kazınan Altın Kızlar dizisinde Rose Nylund karakterine hayat veren muhteşem Betty White’ı izliyoruz.

EN “KRAL” DEDEKTİF
MEMPHIS BEAT (HER PERŞEMBE SAAT 21:00)
Yönetmen: JOHN FORTENBERY
Oyuncular: JASON LEE, DJ QUALLS, CELIA WESTON, SAM HENNINGS, LEONARD EARL HOWZE, ABRAHAM BENRUBİ, ALFRE WOODARD
Hikaye: My Name is Earl’de karmanın peşine düşen Jason Lee, yepyeni dizisinde Elvis aşığı bir dedektif olarak karşımıza çıkıyor. Bir dedektif düşünün. Elvis’in memleketi Tennessee, Memphis’te yaşıyor. Kendisini “Elvis’in mirasçısı” olarak görecek kadar blues ve rock & roll tutkunu. Hayattaki en büyük zevklerinden biri sahneye çıkıp şarkı söylemek ve Kral’ın ölümsüz eserlerine yeniden hayat vermek... CNBC-e ekranlarında bu ay başlayacak komedi dizisi Memphis Beat’in baş kahramanı Dwight’tan bahsediyoruz. Elvis hayranı, ana kuzusu dedektifimizi CNBC-e’nin sevilen dizilerinden My Name is Earl’ün esas adamı Jason Lee canlandırıyor.

ARENA’DA EFSANELER KANLA YAZILIR
SPARTACUS: BLOOD AND SAND (HER PAZAR SAAT 23:00)
Yönetmen: MICHAEL HURST, RICK JACOBSON, JESSE WARN
Oyuncular: ANDY WHITFIELD, JOHN HANNAH, CRAIG PARKER, JAI COURTNEY, NICK TARABAY, PETER MENSAH, MANU BENNETT, ANTANIO TE MAIOHA, ERIN CUMMINGS, KATRINA LAW, LUCY LAWLESS
Hikaye: Yaşadığı yerden, sevdiği kadından zorla koparılan bir adamın, arenalarda küllerinden yeniden doğuşunu anlatan Spartacus: Blood and Sand. Çizgi roman estetiğinin ve ileri görsel effect tekniklerinden yararlanılarak çekilen Spartacus: Blood and Sand ile bir kez daha hayat buluyor. Gladyatörlerin şampiyonu Spartacus’ü Galler kökenli Andy Whitfield canlandırıyor. Yıllarca bizi ekran başına kitleyen Zeyna rolünden tanıdığımız Lucy Lawless ise Spartacus’un bağlı olduğu gladyatör evinin sahibinin hırslı karısını canlandırıyor.

[Evanescense]

Haluk Bilginer’den olay yaratacak sözler

Haluk Bilginer’in oyunculuk ve oyuncular üzerine söylediği sözler sahne dünyasında fırtına koparacak cinsten.



Daha önce ‘Delilik’, ‘Kadın’ ve ‘Ölüm-Ölümsüzlük’ konsepti ile çıkan 46 dergisi bu kez ‘Doğaçlama’ konusunu işliyor. Derginin kapağını Ezel dizisine katılan Haluk Bilginer süslüyor.

Bilginer’in dergiye söyledikleri ise kavga çıkaracak nitelikte.

“Babam öldü ama hala sahneye çıkarım yavşaklığına asla inanmam. Önce insandır önemli olan, oyun değil. Ben babam ölürse sahneye filan çıkmam, k.çımı yesin herkes. Bu kadar içini yakan bir şey varken ‘Çok üzgünüz ama show must go on’ demek, bırakın bu işleri yani. Rolümden etkilendim diyen aktör iki şeydir; ya yalancıdır ya ruh hastası. Hemen tedavi olması lazım. Oyunculukla ilgili her şeyi o efsane sanılan detaylardan ayırmak gerekli.

Oyuncular, ustalık sahibi olmadan efsane sahibi olmaya çok meraklıdır. İşini iyi yap, efsaneleri unut. Artık sinema ve televizyon gibi araçlar sayesinde kimin nasıl oynadığını herkes görebiliyor. Eskilerden ‘çook iyi oyuncu’ olarak hatırlanan birçok oyuncunun aslında çok kötü oyuncular olduğuna eminim. Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle...”