Sinema ve Starlar Hakkında Haberler

[Destiny]

Hemde en son haberler...

[Destiny]

500 milyon arkadaşı var ama...

''Birkaç düşman yapmadan 500 milyon arkadaşa ulaşamazsın'' Facebook'un ve kurucusu Mark Zuckerberg'in hikayesini anlatan 'The Social Network' yakında gösterimde.

LOS ANGELES - Facebook'un hikayesini anlatan 'The Social Network' Ekim'de gösterime giriyor. Filmin afişi ise ilk kez görücüye çıktı.

En geniş sosyal ağın kurucusu, Mark Zuckerberg'i Jesse Eisenberg'in canlandırdığı filmde, Justin Timberlake, Andrew Garfield, Rooney Mara, Rashida Jones ve Max Minghella da rol alıyor.

Afişinde ''Birkaç düşman yapmadan 500 milyon arakadaşa ulaşamazsın'' sloganı yer alan film, sadece Facebook'un değil Zuckerberg'in de hikayesini anlatıyor.

'Seven', 'Fight Club', 'Zodiac' gibi filmlerin usta yönetmeni David Fincher'ın imzasını taşıyan filmin senaryosu ise Aaron Sorkin'e ait.

[Destiny]

'Toy Story 3' açılış rekoru kırdı

Beyazperdenin en başarılı animasyonlarından 'Oyuncak Hikayesi'nin 3. filmi, ilk haftasında 109 milyon dolar hasılat elde ederek, Pixar rekoruna imza attı.

LOS ANGELES - 'Toy Story 3' gösterime girdiği ilk haftasonu 109 milyon dolar hasılat elde etti. Böylelikle film, Pixar yapımları içerisinde bir rekora imza atmış oldu.

Gösterime girdiği ilk gün 41 miyon dolar rakamına ulaşan animasyon, 3 boyutlu olarak da izlenebiliyor.

Lee Unkrich'in yönettiği serinin üçüncü bölümünde Andy, üniversiteye gitmeye hazırlanmaktadır, sadık oyuncakları ise belirsiz gelecekleri yüzünden endişe içinde kalır.

[Destiny]

Son 'Harry Potter'dan ilk görüntüler

İki bölüm halinde gösterime girecek final bölümünden ilk görüntüler yayınlandı.

Harry Potter serisinin son bölümü 'Harry Potter and the Deathly Hallows/ Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'ndan ilk görüntüler yayınlanmaya başladı.

İki bölüm olarak tasaralanan filmin ilk bölümü ABD'de 19 Kasım'da gösterime girecek.

David Yates'in yönettiği filmde, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu`na dönmeyen Harry Potter, Dumbledor'un ona bıraktığı görevi tamamlamaya çalışıyor.

Yanında Ron ve Hermione'yle, bir yandan Voldemort'tan ve onun Ölüm Yiyenler'inden kaçarken bir yandan da Hortuluk'ları yok etmek, Ölüm Yadigarları'nın sırrını keşfetmek zorunda olan Harry kendi geçmişiyle ilgili pek çok şey öğreniyor.

[Destiny]

'Alacakaranlık: Tutulma' yarın vizyonda

Dünyada hasılat rekorları kıran 'Alacakaranlık' serisinin 3. filmi, 'Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma' yarın vizyona girecek.
Büyük hayran kitlesine sahip 'Twilight/Alacakaranlık' serisinin 3. filmi, ''Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma/ The Twilight Saga: Eclipse'', yarın vizyona girecek.

David Slade'in yönettiği ve Kristen Stewart, Robert Pattinson, Taylor Lautner ile Ashley Greene'nin oynadığı film, dünya ile aynı anda Türkiye'de de sinemaseverlerle buluşacak.

Stephenie Meyer'ın fenomen haline gelen başarılı kitap serisinden uyarlanan filmin konusu şöyle:
''Bella Swan, kendisini yine tehlikenin tam ortasında bulur. Edward Cullen'a olan aşkıyla arkadaşı Jacob Black arasında bir seçim yapmak durumundadır ve vereceği kararın vampirlerle kurt adamlar arasında asırlardır var olan kavgayı ateşleyebileceğinin farkındadır. Bella Swan, hayatının en zor kararını vermeye de yaklaşmaktadır.''

Twilight serisinin birinci filmi Türkiye'de 328 bin kişi tarafından izlenirken, ikinci film olan 'Alacakaranlık Efsanesi: Yeni Ay' bu gişe hasılatını yaklaşık dörde katlayarak 1 milyon 229 bin 400 kişi tarafından izlenmişti.

[Destiny]

Dünyanın en güçlü ünlüleri

Forbes dergisinin 'En Güçlü Ünlüler' listesinde, zirvede Oprah Winfrey yer alırken, ikinciliği Beyonce Knowles, üçüncülüğü ise 'Avatar'ın yönetmeni James Cameron elde etti.

Forbes dergisinin ''Dünyanın En Güçlü Ünlüleri'' listesinde medya, sinema, müzik, spor ve şov dünyasının en ünlü 100 ismine yer verildi.

Şarkıcı Beyonce Knowles'ın ikinciliği elde ettiği listede, sinema tarihinin en çok hasılat elde eden iki filmi ''Avatar'' ile ''Titanic''e imza atan James Cameron üçüncü oldu.

Müziği kadar giyim kuşamı ve yaşantısıyla da gündemde olan şarkıcı Lady Gaga'nın dördüncü sırada yer aldığı listede, Beyonce ile Lady Gaga'nın geçen bir yıl içinde turneleri ve diğer gelirleriyle büyük bir sıçrama yaptığı gözlendi.

Golf oyuncusu Tiger Woods beşinci olarak listede ilk ona giren tek sporcu olurken, altıncılığı Britney Spears, yedinciliği ünlü topluluk U2, sekizinciliği oyuncu Sandra Bullock aldı.

Johnny Depp'in listeye yeniden girerek dokuzuncu olduğu listede, geçen yıl üçüncü olan Madonna onuncu sıraya geriledi.

Müzik topluluğu Coldplay 20. sıradan 35'inciliğe gerilerken, ''Harry Potter'' serisiyle ünlenen genç yıldız Daniel Radcliffe de 82. sırada yer aldı.

''Alacakaranlık-Twilight'' serisinin iki genç yıldızından Robert Pattinson 50, Kirsten Stewart ise 66. sıradan listeye girdi.

Forbes dergisinin hazırladığı listede en güçlü ünlüler sıralaması ise şöyle:

Spoiler:

[Evanescense]

'Titanik' 3 boyutlu geliyor

Mart ayında dünyayı kasıp kavuran 'Avatar'ın yönetmeni James Cameron şimdi de bir başka 'dev' filmi 'Titanik'i 3D’ye aktarıyor.

ABD'li ünlü yönetmen James Cameron Mart ayında gösterime giren "Avatar"ın kazandığı başarının ardından 'Titanik'i 3D'ye çevirmek için kolları sıvadı.

1997 tarihli filmde Rose rolünde yer alan Gloria Stuart’ın 100’ncü doğumgünüyle ilgili Los Angeles Times’ta yayınlanan yazıda Cameron’un 1997’de gişe rekorları kıran filmin 3D versiyonunu Nisan 2012'de, yani Titanik faciasının 100'ncü yıl dönümünde tamamlamayı amaçladığına yer veriliyor.

Haberde ayrıca, James Cameron’un film yapımı konusunda ne kadar titiz olduğuna ve yine geçtiğimiz aylarda gösterimde olan Titanların Savaşı filmi gibi aceleye getirmemesi gerektiği aksi takdirde başarısız bir sonuç alabileceği belirtiliyor.

3 saati aşan süresi nedeniyle bütün filmin 3D’ye aktarılmayacağı da belirtiliyor.

[Evanescense]

Bu paraya Örümcek Adam olunur mu?

Hollywood şimdi yeni 'Örümcek Adam' filminde kahramanı canlandıracak Andrew Garfield'ın aldığı ücreti konuşuyor.

'Spider-Man/ Örümcek Adam' serisinin dördüncü filminde Peter Parker'ı canlandıracak oyuncunun Andrew Garfield olacağı geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı.

Şimdi ise 26 yaşındaki aktörün 'Örümcek Adam' için aldığı ücret konuşuluyor.

Genç aktör ilk film için 500 bin dolar, olası devam filmleri için 1 milyon dolarlık kontrat imzaladı. Garfield'ın aldığı düşük ücret Hollywood için çok düşük bir rakam.

İlk üç filmde Örümcek Adam'ı canlandıran Tobey Maguire serinin son halkası için 15 milyon dolar ve gişeden yüzde 7.5 pay almıştı.

Adı henüz konmamış olan üç boyutlu yeni Örümcek Adam filmi Peter Parker'ın hikayesinin başlangıcını anlatacak. Çekimleri Aralık ayında başlayacak olan film, 2012 Temmuz'unda sinemalarda gösterime girecek.

[Destiny]

Rize 'Altın Ayı'yla 'Bal'landı

Altın Ayı ödüllü Semih Kaplanoğlu filmi 'Bal', Rize'de yabancı turist sayısını artırdı.

Rize Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, Çamlıhemşin'in Ayder yaylasında çekilen ''Bal'' filminin Berlin Film Festivali'nde 'Altın Ayı' ödülünü almasının Alman turistlerin gözünü bu bölgeye çevirdiğini söyledi.

Hocaoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2009 yılında 450 bin turistin Rize'ye geldiğini, bunun 50 binini yabancıların oluşturduğunu bildirdi.

Geçtiğimiz yıl Gürcistan ve İsrail'den çok sayıda turistin bölgeyi ziyaret ettiğini ifade eden Hocaoğlu, şu bilgileri verdi:

''Bu yıl yabancı turistlerin sayısı ve milliyetlerinde ciddi bir değişim var. İsrailli turist sayısı azalırken, Avrupalı ve Arap turist sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Bunda yabancı ülkelerde düzenlediğimiz tanıtım fuarlarının etkisi var. Ayrıca Ayder yaylasında çekilen filmlerin Avrupa'da gösterilmesi turist sayısına olumlu etki yaptı. Özellikle 'Bal' filminin Berlin Film Festivali'nde 'Altın Ayı' ödülünü alması Alman turistlerin gözünün bu bölgeye çevrilmesinde etkili oldu. Arap turistlerin yayla turizmine rağbeti son yıllarda biliniyor''

Rize'de turizmin 5-6 aya yayıldığını belirten Hocaoğlu, ''Ayder artık Türkiye sınırları dışında biliniyor. Turistler bu bölgede yaşadıkları alternatifler nedeniyle tercihini buradan yana kullanıyor. Rafting, doğa sporları, Kaçkarlar turistlerin ilgi odağı. Nisan ayından itibaren tesislerde doluluk oranı üst seviyelerde. Rize, turizmde gerçek değerini bulmaya başladı.

Bunda dağcılık ve film sektörünün katkısı büyük. Kış turizminin de son zamanlarda gelişmesi bölgeyi çok daha ileriye taşıyacak'' diye konuştu.

Hocaoğlu, Avrupalı ve Arap turistlerin konaklama amaçlı bölgeye geldiğini, bu nedenle ekonomik olarak getirilerinin de çok daha fazla olduğunu kaydetti.

[Destiny]

Hollywood yıldızlarından İsrail'e tepki

Ünlü Hollywood yıldızları Meg Ryan ve Dustin Hoffman’dan İsrail’in Gazze gemilerine yaptığı saldırıya tepki geldi. Yıldızlar tepkilerini Kudüs Film Festivali’ne katılmayacaklarını açıklayarak gösterdiler.

İsrail'in Mavi Marmara gemisine yönelik gerçekleştirdiği saldırıya tepki gösterenlere Hollywood’un tanınmış isimleri de katıldı. Meg Ryan ve Dustin Hoffman, Kudüs Uluslararası Film Festivali'ne katılmaktan vazgeçtiler.

Festivalin organizatörlerinden Yigal Molad Hayo, yaşanan durumu "31 Mayıs tarihine kadar Ryan ile sürekli iletişim içerisindeydik. Kendisi festivale katılacağını söylüyordu. Ancak saldırının ertesi günü bize bir e-posta yollayarak katılmaktan vazgeçtiğini söyledi. Katılmama gerekçesi olarak yoğun programını gösteren Ryan’ın yaşanan olaylardan dolayı katılmadığını düşünüyorum” şeklinde yorumladı.

Hayo, yaptığı açıklamanın devamında Yahudi olduğu bilinen ünlü oyuncu Dustin Hoffman'ın ise benzer şekilde gemi saldırı sonrasında kendileriyle iletişimi kopardığını ifade etti.

Yabancı filmlerin yanı sıra İsrail yapımı filmlerin ilk kez gösterileceği festivale yaklaşık 150 oyuncu, yönetmen ve prodüktör katılacak. Katılımcı sayısının 70 bin civarı olacağı düşünülen festivalde, Türk yapımı 'Kars Öyküleri' seyircilerle buluşacak.

[Destiny]

İyi oyuncu, iyi niyet elçisi

Kendi kuşağının en iyi oyuncularından, aynı zamanda çevre savunucusu olan Edward Norton BM'nin iyi niyet elçisi oldu.

Amerikalı oyuncu ve çevre savunucusu Edward Norton, BM iyi niyet elçisi olarak seçildi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un hazır bulunduğu törende Norton, BM'nin eylem ve fikirlerine dikkati çekmek için tanınmışlığını kullanabileceğinden umutlu olduğunu belirtti ve ''İyi niyet elçileri, BM'nin dünya çapında geliştirmeye çalıştığı her türlü etkin eylemi ortaya çıkarmakta çok çeşitli biçimlerde rol alabilirler'' diye konuştu.

Norton son yıllarda doğanın, biyoçeşitliliğin korunması yararına birçok etkinlikle yer almıştı.

[Destiny]

Vavien Sarabosna'da yarışacak

Yağmur ve Durul Taylan'ın yönettiği, senaryosu Engin Günaydın'a ait 'Vavien', 16. Uluslararası Saraybosna Film Festivali'nde Türkiye'yi temsil edecek.

Çekimleri Tokat'ın Erbaa ilçesi ve İstanbul'da gerçekleştirilen, Engin Günaydın, Binnur Kaya, Settar Tanrıöğen, İlker Aksum ve Serra Yılmaz gibi oyuncuların rol aldığı ''Vavien'', 23-31 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek festivalde yarışmaya layık bulunan 9 filmden biri oldu.

Saraybosna Film Festivali kapsamında 28 Temmuz'da gerçekleştirilecek filmin gösterimine, oyuncuların yanı sıra yönetmenler ve yapımcı da katılacak.

Yarışmanın sonucu, festivalin son günü olan 31 Temmuz'da düzenlenecek törenle açıklanacak.

''Vavien'', daha önce 29. İstanbul Film Festivali kapsamında verilen Altın Lale Ödüllerinde Ulusal Yarışmada ''En İyi Film Ödülü''nü almış, ayrıca Sinema Yazarları Derneğince ''En İyi Senaryo'', ''En İyi Kadın Oyuncu'', ''En İyi Müzik'' ve ''En İyi Sanat Yönetmeni'' kategorilerinde ödüllendirilmişti.

[Destiny]

İsviçre Polanski'yi vermiyor

İsviçre, ev hapsinde tuttuğu ünlü yönetmen Roman Polanski'yi ABD'ye iade etmeyeceğini bildirdi.

İsviçre Adalet Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD'nin, 1977'de 13 yaşındaki çocukla cinsel ilişkiye girdiği gerekçesiyle iadesini istediği Roman Polonski'nin, bu ülkeye gönderilmesinin reddedilmesi kararının, ulusal çıkarlar gözetilerek alındığı ve "artık Polanski'nin özgür bir adam olduğu" belirtildi.

Zürih polisi, Polanski'yi ABD tarafından 1978'de çıkarılan tutuklama kararı nedeniyle gözaltına almıştı. ABD yönetimi, Fransa ve Polonya vatandaşlığı bulunan yönetmenin iadesini İsviçre'den resmen talep etmişti.

ABD'de 32 yıl önce çocuk yaşta kişiyle ilişkiye girmekten aranırken geçen yıl bir film festivali için geldiği İsviçre'de yakalanarak cezaevine konulan ve 4,5 milyon dolar kefaletle koşullu serbest bırakılan 76 yaşındaki Polonya asıllı Roman Polanski İsviçre'de ev hapsinde bulunuyordu.

[Destiny]

2 yeni film gösterimde

Atom Egoyan'ın aşk ve ihanet temalı son filmi 'Büyük Hata' ve James Mangold'un yönettiği, Tom Cruise ve Cameron Diaz'ın oynadığı aksiyon 'Gece ve Gündüz' gösterimde.

Bu hafta 2 yeni film gösterime girdi.

BÜYÜK HATA
Atom Egoyan'ın yönettiği ve Julianne Moore, Liam Neeson, Amanda Seyfried ile Max Thieriot'nun oynadığı ''Büyük Hata/Chloe'' aşk ve ihanet çerçevesinde gelişen olayları anlatıyor.

Catherine'in gerilimli aşk ilişkisi anlatan filmin konusu şöyle:

''David, uçağını kaçırınca, eşi Catherine'in hazırladığı sürpriz doğum günü partisini de kaçırır. Ertesi sabah, David'in telefonundaki mesajı gören Catherine'in korkuları artar. Başarılı gözüken çiftin araları gün geçtikçe bozulmaya başlar. David'in başka bir kadınla ilişkisi olduğundan şüphelenen Catherine, Chloe'yi David'in sadakatini test etmesi için kiralar ve tehlike daha da artar.''

Kanadalı yönetmen Egoyan''ın Tapınma''dan sonraki çalışması Büyük Hata, San Sebastian Film Festivali''nin açılış filmiydi. Filmin hikâyesi Anne Fontaine''in yönettiği 2005 yapımı erotik psikolojik dram Nathalie''ye dayanıyor.

Oyuncular:

Julianne Moore (Catherine Stewart), Liam Neeson (David Stewart), Amanda Seyfried (Chloe), Max Thieriot (Michael Stewart), R.H. Thomson (Frank), Nina Dobrev (Anna), Mishu Vellani (Receptionist)

GECE VE GÜNDÜZ
James Mangold'un yönettiği ve Tom Cruise, Cameron Diaz, Pater Sarsgaard ile Jordi Molla'nın oynadığı ''Gece ve Gündüz/Knight and Day'', aksiyon sahneleriyle dikkat çekiyor.

Komedi unsurlarının da ön plana çıktığı filmin özeti kısaca şöyle:

''Yalnız bir kadın olan June, oldukça sıradan bir yaşam sürüyordur. Kız kardeşinin evliliği için hazırlık yapan June, tesadüf eseri bir süper ajan olan Milner ile karşılaşır. June, Milner'la tanışmalarının ardından bir dizi maceranın içine düşer. Ne yaparsa yapsınlar, tesadüfler onları hep bir araya getirecektir.

Dünyayı turlayarak süren maceraları, çakışan yolları, son dakika kaçışları, sahte kimlikleri ve baş döndürücü romantik problemleriyle labirente dönüşen hayatlarında June ve Milner, sadece birbirlerine güvenebileceklerini fark eder.''

Oyuncular:
Tom Cruise (Roy Miller), Cameron Diaz (June Havens), Peter Sarsgaard (Fitzgerald), Jordi Mollà (Antonio), Viola Davis (Director George), Paul Dano (Simon Feck), Falk Hentschel (Bernhard), Marc Blucas... devamı »Tom Cruise (Roy Miller), Cameron Diaz (June Havens), Peter Sarsgaard (Fitzgerald), Jordi Mollà (Antonio), Viola Davis (Director George), Paul Dano (Simon Feck), Falk Hentschel (Bernhard), Marc Blucas (Rodney), Lennie Loftin (Braces), Maggie Grace (April Havens), Rich Manley (Danny), Dale Dye (Frank Jenkins), Celia Weston (Molly), Gal Gadot (Naomi), Jack O'Connell (Wilmer (as Jack A. O''Connell)

KARA KÖPEKLER HAVLARKEN
'Kara Köpekler Havlarken' de tekrar gösterime girdi.

Mahallenin iki afilli delikanlısı; Güvercinci Selim (Cemal Toktaş) ve Çaça Celal (Volga Sorgu), gökdelenlerin hemen yanında dar gelirli insanların yaşadığı bir mahallede oturup, yolun öteki tarafındaki lüks semtlerde Usta (Erkan Can) dedikleri birisinin hesabına otoparkçılık yaparlar.

Selim, sevdiği kız Ayşe (Ayfer Dönmez) ile evlilik planları yapıyordur. Çaça''yla en büyük hayalleri ise kendilerine ait bir otoparka sahip olmaktır. Selim’in sürekli gittiği güvercinciler lokalinden abileri Mehmet''in (Murat Daltaban) bir alışveriş merkezinin güvenlik ihalesini beraber alma teklifini kabul ederler.İşini elinden almak istedikleri güvenlik müdürü Sait (Ergun Kuyucu) durumu öğrenince Selim ve Çaça''nın hayatları baş edemeyecekleri kadar hızlı değişir.

Film; şehir hayatında naif hayalleri olan temiz insanların acımasız gerçeklerle yüzleşmesini, genç ve dinamik bir dille anlatıyor.

[Evanescense]

Beyazperdenin en kötü oyuncuları

[Evanescense]

'Polanski'nin bırakılmasından memnunum'

Roman Polanski'nin 13 yaşındayken tecavüz ettiği Samantha Geimer, ünlü yönetmenin serbest bırakılması kararından memnun olduğunu söyledi.



Roman Polanski'nin 13 yaşındayken tecavüz ettiği Samantha Geimer, İsviçre'de ev hapsinde tutulan ünlü yönetmenin ABD'ye iade edilmeyerek serbest bırakılması kararından memnun olduğunu söyledi.

Fransız radyosu Europe 1'e konuşan üç çocuk annesi 40 yaşlarındaki Geimer, bundan sonra savcının Polanski'nin iadesiyle ilgili davayı kapatacağı umudunu dile getirdi.

Geimer, daha önce de birçok kez davanın düşürülmesini talep etmişti.

Polanski, 1977'de Geimer ile, uyuşturucu ve içki vererek cinsel ilişkiye girdiğini itiraf etmiş, ceza almadan önce 1978'de ABD'yi terk etmişti.

Polanski'nin karısı sinema oyuncusu ve şarkıcı Emmanuelle Seigner de Liberation gazetesine yaptığı açıklamada, İsviçre'nin kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Polanski özgür-video

[Evanescense]

Filistin'e duyarlıyız ama sinemasına değil!

Ücretsiz gösterilen 'Filistin Filmleri'ni 3 günde ancak 600 kişi izledi.



Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği Uluslararası Kültür ve Sanat Derneği ile birlikte düzenlenen “Filistin Filmleri Zamanı” etkinliği beklenen ilgiyi görmedi.

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi ve Fatih Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi’nde 19 seansla seyircilerle buluşan 10 Filistin filmi, Zeytinburnu’nda 3 günde 400, Fatih’te 3 günde 200 katılımcıya ulaşabildi.

Uzun süredir gündemde olan Filistin’i, Filistinlilerin gözünden anlatmayı amaçlayan etkinliğe gerek sanat camiasından gerekse halk tarafından gösterilen ilgi beklenenin altında kaldı.

Eleştirmenlerin çoğu etkinlikten haberdar dahi olmadıkları “Filistin Filmleri Zamanı” reklam yetersizliği ve ulaşım güçlüğü nedeniyle hedeflenen izleyici kitlesini sağlayamadı.

'Limon Ağacı', 'Babam Hayfalı', 'Bu Denizin Tuzu', 'Beşir’le Vals', 'Zeytin’in Hayali', 'Kapılar Bazen Açılıyor', 'Vaat Edilen Cennet', 'Kutsal Direniş', 'Düşler ve Korkuların Sınırı', 'Şatilla’nın Çocukları' gibi kaliteli filmleri bünyesinde barındıran ve daha önce yapılan küçük çapta çalışmaların konuya duyarlı kişilere ulaşamayacağı gerekçesiyle düzenlenen etkinlikte ne yazık ki amacına ulaşamadı.

[Sawyer]

Her şey bir şarkıyla başlamıştı...

Bob Geldof'un Etiyopya'daki açlığa dikkati çekmek üzere başlattığı Live Aid konserlerinin hikayesi şimdi beyazperdeye geliyor.



İrlandalı rock şarkıcısı Bob Geldof'un, Etiyopya'daki açlığa dikkat çekmek ve yardım için başlattığı Live Aid konserlerinin hikayesi film oluyor.

İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin haberine göre, 90 dakikalık filmin çekimlerine İrlanda'nın başkenti Dublin'de başlandı.

Geldof ve müzik menajeri Harvey Goldsmith'in fikri olan konserlerin arkasındaki hikayenin anlatılacağı filmin adı "Harvey, Bob'la tanışınca" olacak. Filmin, konserlerin 25. yıldönümü anısına ve sonbahar aylarında BBC 2 ve İrlanda'nın RTE kanallarından yayımlanması bekleniyor.

1984 yılında Bob Geldof, Etiyopya'daki açlığa dikkati çekmek üzere, "Do they know it's Christmas?" adlı şarkıyı yazmış, şarkı, Geldof'un düzenlediği yardım kampanyası çerçevesinde "Band Aid" adı verilen İngiliz ve İrlandalı şarkıcıların oluşturduğu topluluk tarafından seslendirilmişti.

Albüm, satışa sunulduğu 29 Kasım 1984'de bir günde 95 bin satmıştı. İrlandalı rock şarkıcısı, 1985 yılında da yardım toplamak için Live Aid konserlerini düzenlemeye başladı.

[Sawyer]

11'e 10 Kala bir kez daha 'En İyi Film'

Başrollerini Nejat İşler ve Mithat Esmer'in paylaştığı '11'e 10 Kala', Tofifest Film Festivali'nde 'En İyi Film' ödülünü aldı.



Yönetmen Pelin Esmer'in ''11'e 10 Kala'' adlı filmi, Polonya'da düzenlenen Tofifest Film Festivali'nde '''En İyi Film' ödülünü aldı.

Dünya prömiyerini San Sebastian Film Festivali'nde yapan ''11'e 10 Kala'', Polonya'da düzenlenen Tofifest Film Festivali'nde yarıştı.

Başrollerini Nejat İşler ve Mithat Esmer'in paylaştığı ''11'e 10 Kala'', festivalde ''En İyi Film'' ödülüne layık bulundu.

Film, festival yolculuğuna, önümüzdeki günlerde Polonya ERA New Horizons Film Festivali, Kore Chungmuro Film Festivali ve Japonya Fukuoka Focus on Asia Film Festivali ile devam edecek.

''11'e 10 Kala'', İstanbul, Adana Altın Koza, Ankara, Abu Dabi, Tromsö, Nürnberg, Cinema Novo, Tetouan ve IndieLisboa film festivallerinden de toplam 14 ödülle döndü.

Nejat İşler, Mithat Esmer, Tayanç Ayaydın, Laçin Ceylan, Savaş Akova, Sinan Düğmeci, Tülin Özen, Akın Şenol, Selen Uçer, Emine Şans Umar ve Füsun Demirel'in rol aldığı filmin senaryosunu da yönetmen Pelin Esmer yazdı. Türkiye, Fransa ve Almanya ortak yapımı filmin konusu özetle şöyle:

''Emniyet Apartmanı'nın dördüncü katında yaşayan Mithat Bey (Mithat Esmer), yıllardır biriktirdiği, evinde kendisine sadece küçük bir yaşam alanı bırakan koleksiyonlarını, o güne kadar karşısına çıkan her türlü tehdide karşı korumayı başarmıştır. Köyünden İstanbul'a geldiğinde apartmana kapıcı olarak giren Ali (Nejat İşler), kızı kapıcı dairesindeki rutubetten astıma yakalanınca, daha iyi koşullar sağlayana kadar bir süre önce ailesini köye geri yollamıştır.

Apartmanın diğer sakinleri deprem endişesi ve daha değerli bir eve sahip olma isteğiyle binayı yıkıp yeniden inşa etmeyi tercih edince, Mithat Bey'in koleksiyonları uğruna verdiği savaşların en zorlusu başlar. Bina yıkılırsa Mithat Bey koleksiyonlarını kaybedecektir, Ali de hem evini, hem işini... Artık apartman, yalnız yaşayan bu iki adamın ortak kaderidir.''

[Sawyer]

Nasıl kötü oyuncu olunur?

Nicolas Cage arka arkaya o kadar çok kötü filme imza attı ki, artık en büyük hayranları bile onu izlemekten sıkılıyor...



İyi sinema oyuncularının ‘kötü’ filmlerde neden oynadığının cevabı/cevapları basit olsa da, o oyuncunun hayranları için bunun pek bir anlamı yoktur.

Amerikan sinemasının önemli oyuncularının büyük çoğunluğu fabrikasyon kopya filmlerde yer almışlardır. Hepsinin yapım şirketleriyle belli anlaşmaları vardır ve bu doğrultuda ara sıra ya da sık sık ‘burada ne işi var?’ dedirten filmlerde karşımıza çıkarlar.

Bazı aktör ve aktrisler bu topa fazla girmezken bazılarının yolu artık o kadar sık bu boş filmlere uğrar ki, onun oyunculuğuna dair sevdiğiniz her şeyi yavaş yavaş unutursunuz. İşte Nicolas Cage, bu kıvama gelmiş bir aktör olarak derdimizi anlatmak için iyi bir örnek olarak önümüzde duruyor.

Hayaline, amcası büyük usta Francis Ford Coppola’nın gücünü elinin tersiyle iterek başlayan bir aktörden bahsediyoruz. Kariyerinin ilk 5 yılında arka arkaya ‘Rumble Fish’, ‘Birdy’, ‘Peggy Sue Got Married’, ‘Raising Arizona’ gibi şimdi kültleşmiş klasiklerde oynayan bir adamdan…

Cage’in 90’ları da çok iyi geçirdiğini,. hatta bu dönemde yaptığı tercihlerle Hollywood’un en büyük yıldızları arasına girdiğini söyleyebiliriz. David Lynch’ın ‘Wild at Heart’ ve ona Oscar kazandıran ‘Leaving Las Vegas’ onun yeteneğini gösterdiği iki önemli olarak öne çıkıyor. ‘Wild at Heart’teki psikopat ve ‘Levaing Las Vegas’taki kaybeden rolleri onu çağdaşları arasında farklı bir noktaya taşımıştı bile. Ama onu yıldız statüsüne getiren filmler, bol ama nitelikli aksiyonlu gişe canavarları ‘The Rock’, ‘Con Air’ ve ‘Face Off’ oldu.



Burada önemli bir noktanın altını çizmekte fayda var. Çünkü, sorun Cage’in gişe filmlerinde oynaması değil -keza 90’larda yaptığı aksiyon filmleri hep belli düzeyin üstünde filmler olmuştur - tamamen şirketlerle yaptığı anlaşmayı doldurmak için çektiği, uyum ve inandırıcılık sorunu yaşadığı filmleri tercih etmesi.

İYİ YÖNETMEN İYİ FİLM
Tekrar, Cage’in kariyer inşasına baktığımızda, tercih meselesine bir kez daha dönüyoruz. Cage gibi yetenekli ama diğer yandan çok kazanan/kazandıran starların her zaman belli bir dengeyi tutturmaları gerekiyor. Yani ‘içi boş bir aksiyon olur ama arkasından bir de bağımsız yapım gelsin, üstüne bir romantik film, sonra Oscar’a doğru’ şeklinde bir yapı işliyor Hollywood’da. Cage de bunu başarıyla sürdürüyordu ve artık istediği her role ulaşan bir konumdaydı.



‘Gone in 60 Seconds' gibi sadece güzel arabalardan ibaret boş bir filmde oradan oraya koşturması bizi rahatsız etmiyordu çünkü o aynı zamanda, Martin Scorsese’nin ‘Bringing of the Dead/ Yaşamın Kıyısında’sınde varoluş sıkıntısı çeken bir ambulans şoförüyle, Brian De Palma’nın ‘Snake Eyes/ Yılan Gözler’inde komplolar arasında kalmış Rick Santoro’yla, Spike Jonze’un ‘Adaptaion/Tersyüz’ünde yazma sıkıntısı çeken Kaufman profiliyle kendine hayran bırakıyordu.

HER ŞEY 2005'TE BAŞLADI
Ama ne olduysa 2005 yılında oldu. Nicolas Cage 2005 yılında gönlümüzü fetheden bir başyapıtta, bir kez daha döktürdü. ‘Lord of War/ Savaş Tanrısı’ sadece Cage’in kariyerinin değil 2000’lerin en önemli filmleri arasına girdi. Sinemasal özellikleri ve usta aktörün performansı dışında ulus ötesi şirketleri, silah tüccarlarını karşısına alan tavrıyla da özel bir filmdi ‘Savaş Tanrısı’. Ve hiçbir yapım şirketinin destek vermediği bu cesur film için her oyuncunun yapmadığı bir şeyi yaparak, Cage, ücret almadı ve gişe hasılatından pay almayı teklif/kabul etti.



İşte, kariyerinde her anlamda zirve yapan bir Hollywood aktörü, bu tarihten sonra da nasıl kötü oyuncu olunur konusunda adeta ders verdi.

ARKA ARKAYA FACİALAR
İlk önce Oliver Stone’un bol milliyetçilik soslu filmi ‘World Trade Center/ Dünya Ticaret Merkezi’nde İkiz Kuleler’in altında kalan itfaiyecilerden birini canlandırdı. Önceden tahmin edilebilirliği düşük olduğu için, - yani kötü film ama baştan kokan kötü proje olmadığı için - bu yüzeysel politik filmi geçiyoruz ama arkasından, sinema tarihinin en kötü yeniden çevrimlerinden olan ‘Wicker Man/ Lanetli Ada’ da başı boş bir şekilde hikayesizliğin ortasında gezindi.

Bundan daha kötüsü olamazdı derken, ‘Ghost Rider’ faciası geldi. Bu filmle de Cage ve filmi en’lerini çoğalttı. Film, en kötü çizgi roman uyarlamaları arasına yükseklerden girdiği gibi, Cage de, karakteriyle alakası olmayan karakterler adında yeni bir kategori doğurmuş oldu.



Bu filmin arkasından Cage’in artık bu felaketleri unutturacak ilaç gibi bir filmde oynaması beklenirken o ilki eğlenceli bir seyirlikten öteye gitmeyen ‘National Treasure/ Büyük Hazine’nin devamında Indiana Jones’luk yapmaya devam etti.

Cage-severler ‘daha ne kadar kötü olabilir ki?’ diye sorarken, aktörden tokat gibi bir cevap/film daha geldi. Pang Kardeşler’in çektiği, kariyerine yeni başlamış bir yıldız adayının seçebileceği filmlerle, Jean-Claude Van Damme’ın sadece televizyonlarda gösterilen ucuz aksiyonları arasında gidip gelen ‘Bangkok Dangerous/ Zor Karar’ beklentisi olan herkese artık yeter dedirten bir işkence oldu.



YETER Mİ?
Artık ‘yeter’di ama Cage bu kez de şanssızdı. Yeni projesi kağıt üzerinde iyi duruyordu. Tür bilimkurgu, yönetmen, son 20 yılın en yetenekli isimlerinden Alex Proyas’tı. Hikaye, okuyanı heyecanlandıran bir kıyamet öyküsüydü ama ‘Knowing/ Kehanet’ tutmadı, sonuç hüsran oldu. Özellikle kötü finaliyle akıllarda kalan film, sadece Cage’in düşüşüne katkı yaptı.

Cage'in 'her an uykuya dalacakmış gibi bakan gözleri' bile etkisini yitirmişti artık. Sonraki filmi, yeniden çevrimdi ve bu sefer kamera arkasındaki isim sağlamdı; usta yönetmen Werner Herzog’un Hollywood çıkartması ‘Bad Lieutenant/ Kötü Polis’ iyi bir suç filmiydi ve başarılı bulundu ama Cage hayranlarını kendine getirecek bir ilaç olamadı.

‘Kötü Polis’ten sonra sırada ‘The Sorcerer’s Apprentice/ Sihirbazın Çırağı’ var. Film bu hafta Türkiye’de de gösterime giriyor. Yurtdışındaki yorumlar – ki bu yorumlara gerek bile yok aslında – Cage’in dönüşünün ufukta henüz görünmediğini destekliyor. Yapım aşamasındaki filmlerine baktığımızda da bizi heyecanlandıran bir şey gözümüze çarpmıyor ama küçük de olsa bir umut, eskiye döner mi diye bekliyoruz…

[Destiny]

Şarlo'nun yeni filmi

'Hırsız Kovalayan' adlı film 96 yıl sonra ortaya çıktı. 'Acemi' Charlie Chaplin filmde 3 dakika görünüyor.



ABD'de Michigan eyaletindeki antika eşya pazarından satın alınan filmin, sessiz sinema çağının İngiliz komedyeni Charlie Chaplin'in 96 yıldır kayıp kalmış, bilinmeyen filmi olduğu anlaşıldı.

Filmin 1889-1977 yılları arasında yaşayan Şarlo'ya ait olduğu, Hırsız Kovalayan isimli filmi alan sinema tarihçisi Paul Gierucki'nin, arkadaşı olan eski film koleksiyoncusu Richard Roberts'a internetten tek kare göndermesiyle ortaya çıktı.

Chaplin, Ford Sterling, Mack Swain ve Edgar Kennedy ile oynadığı filmde, acemilik dönemine ait olduğu için sadece üç dakika gözüküyor.

[Destiny]

3 yeni film gösterimde

Savaşı, savaş filmi şablonundan uzak durarak anlatan 'Sıradan İnsanlar', Jennifer Lopez'in başrolünde olduğu 'B Planı' ve Nicolas Cage'in fantastik-macera filmi 'Sihirbazın Çırağı' gösterimde.



Bu hafta üç yeni film sinemaseverlerle buluşacak.

SIRADAN İNSANLAR
Vladimir Perisic'in yönettiği ve Relja Popovic, Boris Isakovic ile Miroslav Stevanovic'in oynadığı ''Sıradan İnsanlar/Ordinary People'', savaş ve insan olma halini sorgulayor.

Savaşı, savaş filmi şablonundan uzak durarak, sunduğu anlatımıyla dikkat çeken filmin konusu şöyle:

''Sabahın erken saatleri. Bir otobüs bilinmeyen bir yere doğru 7 asker taşımaktadır. Balkanlarda terk edilmiş bir çiftliğe varırlar. Kavurucu sıcağın altında beklemeye başlarlar. İçinde bir grup korkuyla bakan adamın olduğu otobüs yanlarına gelir. Bölük komutanı, gelenlerin düşman olduğunu söyler. Askerler, az sonra harekete geçmek zorunda kalacaklarının farkındadırlar.''

B PLANI
Alan Poul'un yönettiği ve Jennifer Lopez, Alex O'Loughlin, Eric Christian Olsen ile Noureen DeWulf'un oynadığı ''B Planı/The Back-up Plan'', aşk, evlilik ve aile kavramlarını ''tersine'' işleyen bir komedi filmi olarak göz dolduruyor. Film, şöyle gelişiyor:

''Yıllarca çeşitli erkeklerle flört eden Zoe, doğru kişiyi beklemenin çok uzun sürdüğüne karar verir. Anne olmaya kararlı olduğundan kurduğu planı uygulamaya karar vererek, doktordan randevu alır ve tek başına gitmeye karar verir. Zoe, aynı gün, Stan'le tanışır. Filizlenen bir ilişkiyi korumaya ve hamileliğin ilk belirtilerini saklamaya çalışan Zoe, kendini bir yanlışlıklar komedisinin içinde bulur.''

SİHİRBAZIN ÇIRAĞI
Jon Turteltaub'un yönettiği ve Nicolas Cage, Jay Baruchel, Alfred Molina ile Teresa Palmer'ın oynadığı ''Sihirbazın Çırağı/The Sorcerer's Apprentice'', fantastik film sevenlere hitap ediyor. Nicolas Cage'in oyunculuğunun öne çıktığı filmin konusu şöyle:

''Dev, Balthazar adındaki tuhaf biri hayatına girdiğinde üniversite öğrencisidir. Bir sihirbaz olan Balthazar, kendi gücünü aşan birini aramaktadır. Uzun zamandır Balthazar'ın rakibi olan Horvath, sadece Blake ve Dave'i değil, New York şehrini tehdit etmektedir. Balthazar, Dave'e hızlı bir sihirbazlık eğitimi verir. Horvath'ı durdurmaları gerekmektedir.''

[Destiny]

Yeni Hulk Mark Ruffalo mu?

Buffy ve Angel dizilerinin yaratıcısı Joss Whedon'ın yeni süper kahraman filmi The Avengers'ta Hulk karakterini Mark Ruffalo'nun canlandıracağı söyleniyor.



Filmin yapımcısı olan ve süper kahramanlarının pek çoğunun yayın ve film çekim hakkını elinde bulunduran Marvel Studios, 2008 yılındaki The Incredible Hulk filminde yeşil devi oynayan Edward Norton'ın bu filmde yer almayacağını doğruladı. Hollywood'ta Sil Baştan filminin aktörü Ruffalo'nun rolü devralacağı konuşuluyor.

Joss Whedon yönetmenliğinde ve Iron Man'in yönetmeni Jon Favreau'nun yapımcılığında gerçekleşecek filmde Iron Man, Captain America, Nick Fury ve Thor gibi başka süper kahramanlarda yer alacak.

The Avengers'ın kesinleşen kadrosunda Robert Downey Jr, Don Cheadle, Chris Evans, Samuel L Jackson ve Scarlett Johansson gibi birçok ünlü aktör var. Film 2012 yılında gösterime girecek.

[Destiny]

Yılın filmini ilk siz izleyin

Christopher Nolan'ın yeni filmi 'Başlangıç'ı Türkiye'de ilk defa ntvmsnbc okuyucuları izleyecek.



BAŞLANGIÇ

Warner Bros. Pictures ve ntvmsnbc sizi Başlagıç filminin özel gösterimine davet ediyor:

Bu yaz, olay yeri zihniniz olacak… Son yılların önemli yönetmenlerinden Christopher Nolan, yeryüzünün heryerinde ve rüyaların mahrem ve sonsuz dünyasında gezinen 'Başlangıç/ Inception'la geri dönüyor.

Dom Cobb çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği her şeye malolmuştur.
Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız “başlangıç”ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.
Başrollerinde üç kez Oscar adayı olan Leonardo DiCaprio'nın yanı sıra Ken Watanabe, Joseph Gordon-Levitt, Marion Cotillard, Ellen Page, Tom Hardy, Cillian Murphy, Tom Berenger ve usta aktör Michael Caine'nin yer aldığı 'Inception'ın senaryosu da Nolan'a ait.

[Destiny]

Angelina Jolie Sırbistan'a karşı

Angelina Jolie'nin yönetmenliğini de yapacağı, Bosna'daki savaş sırasında tecavüze uğrayan bir kadının hikayesini anlatacağı filme, Sırbistanlı medya patronu ortak yapımcı olmaktan vazgeçti.



Amerikalı ünlü oyuncu Angelina Jolie, Bosna'daki savaş (1992-1995) sırasında tecavüze uğrayan bir kadının hikayesini anlatacağı filmin yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu yapacak.

Bosna-Hersek ve Sırbistan basını, Angelina Jolie'nin Bosna'daki savaş sırasında tecavüze uğrayan bir kadının hayat hikayesini anlatacağı filmin yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu üstleneceği film çalışması yaptığı haberlerine geniş şekilde yer verdi.

Gazetelerin haberlerine göre, Angelina Jolie'nin yönetmenliğini ve başrol oyunculuğunu yapacağı filmin konusunun, 1992-1995 yılları arasındaki savaşta bir Sırbın tecavüzüne uğrayan Boşnak kadının, daha sonra tecavüzcüsüne aşık olması ve onunla birlikte savaşın kanlı günlerini ve zorluğunu yaşaması olduğu belirtildi.

Angelina Jolie'nin bu filmle ilk kez "yönetmen koltuğuna" oturacağı da kaydedildi.

SIRBİSTANLI MEDYA PATRONU ORTAK YAPIMCILIKTAN VAZGEÇTİ
Bu arada Sırbistan'daki gazeteler, Angelina Jolie'nin çekimini yapacağı söz konusu filmin ortak yapımcılığını yapması konusunda daha önce anlaştığı Sırbistan'daki özel televizyon kanalı Pink TV'nin sahibi Jelyko Mitroviç'in bu projeden vazgeçtiği haberlerine de yer verdi.



Jolie'nin ekibiyle görüşüp senaryoyu inceledikten sonra bu projeden vazgeçtiğini ifade eden Mitroviç, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sırpları bir kez daha dünyaya kötü tanıtacak bir projenin parçası olmak istemiyorum. Angelina Jolie'nin oyunculuğunu ve kişiliğini beğeniyordum, ama maalesef o Sırplara karşı büyük önyargı besliyor. Onunla ortak çalışmak birçok kapıyı açacaktır, ama Sırpları kötü gösterecek hiçbir şeyin parçası olmak istemiyorum" dedi.

Sırbistan'daki bazı gazeteler, Mitroviç'i bu davranışından dolayı "kahraman" ilan etti.

Öte yandan Angelina Jolie'nin ekibinin, filmin çekimi için yakında Bosna-Hersek ve Sırbistan'a gelerek incelemelerde bulunacağı kaydedildi.